Çarşamba, Mart 07, 2007

Sıra Karalamaları....

Hoca dakikalardır sıkılmadan konuşmuştur... Artık beyinler pörtlemeye başlamıştır... Sıcak güneş sırtına sırtına vurmaya başlamıştır... Kitap, defter, tahta, bilgisayar monitörü, duvardaki sunum... Hepsi kaymaya başlamıştır görüşünden... Gerçekten canın sıkılmıştır... Peki ne yaparsın? Alırsın eline kalemini şöyle arkasına bir kere basarsın... (Kalemin başka neresine basılır ki? - yandan basılan kalemler var diye ukalalık yapma sayın okur biz de biliyoruz nitekim...) Çekersin defteri kitabı önünden... Koca sıra senindir artık ve zerk edersin kalemi sıraya... Belki en başarılı eserlerimiz sıraya çizdiklerimiz değil ama en rahatlatıcı olan onlar değil mi??
Bakın burada ingilizce dersinde 10 dk.da draftladığım mini naruto'm var...
Bi nebze başarısız olmuş ama napıym hoşuma gitmişti... Vurma yüzüme pek sevdiğim okur tamam pek naruto değil gibi ama beyaz vernikli tahta sıra o!... Gelme üzerime bu kadar...
Bir sonraki de Atıl-kun'un fizik dersi eseri...
O da çizince bunu pek beğenmedi ama napalım derste bu kadar işte... Vandal eğlemlerimiz sürecek sayın okur... Tavsiyem o ki sen de çiziktir canın sıkılınca iyi geliyo bünyeye... Yuh be! O kadar mı yeteneksizsin? Adını yaz bari Ahmet falan diye ne bileyim Fener,Cimbom falan yaz... O da mı yok? Allah seni ıslah etsin okur...

Hiç yorum yok: