Salı, Ocak 11, 2011

Bilinçli Tüketici

Size sesleniyorum.
Orada her kim varsa.

Okulun duvarlarındaki panolara bakarken boş boş gece saat 11 civarıydı sanırım, kafam bir kova suya girip çıkmış gibi nümerik analizden, Henry Ford'u gördüm. Çok kısa biyografisini ve bir de yakışıklı resmini. Ezbere bilmeme rağmen okudum tekrar.
Belki bilmeyenler vardır, benim de tüm misyonum anlatmak ya, anlatayım; Henry Ford, Ford'un kurucusu, işçilere vereceği maaşı seri üretim makineleriyle değiştirip Amerika'daki her şehre ve altı kıtadaki en büyük şehirlere bir bayi açarak inanılmaz zengin olmuş bir adam. Kullandığı tek bir faktör var ki ben onu çok seviyorum, okuduğum panoda ilgimi çeken de oydu o anda;
"Consumerism"
Tüketicilik.
İnsanlar daha çok tüketmeseydi günde 6 yerine 60 otomobil üretmeyi icad etmiş bir adam, nasıl zengin olabilirdi?

Biz insanların en çok bu huyunu seviyorum; tüketiyor oluşumuzu. Tüketiyoruz, hem de inanılmaz bir hızda, inanılmaz bir iradeyle. Hiç durmadan tüketiyoruz, tüketilebilmek için satıyoruz kendimizi, pazarlıyoruz. Profil fotoğraflarıyla, yazdığımız bu bloglarla, yakışıklı elbiselerle, cafcaflı konuşmalarla,çaldığımız müzikle, yazdığımız hikayeyle, sahip olduğumuz eşyalarla, sahip olduğumuz her şeyle satıyoruz kendimizi. Tükenebilelim diye. Tükenebilelim ki, tüketmeye devam edelim, boşalalım ki, dolabilelim.

Yanlış anlamayın, çoğu zaman olduğu gibi kızgın değilim bir şeye, dövüş klubü edebiyatı da yapmıyorum, sakın yanlış anlamayın. Yazdığım şeylere karşı değilim çok, nasıl olabilirim ki, siz tüketiyorsunuz, ben de tüketiyorum. Siz üretiyorsunuz, ben tüketiyorum, ben üretiyorum, siz tüketiyorsunuz.
En güzel yanı da bu zaten, üretmeye teşvik ediyor.

Tükeniyor olmak beni ve bana benzeyen insanları gerçek anlamda tüketiyor olsa da, tükeniyoruz. Aynı cümlede bu kadar kullanabilirdim sanırım bu kelimeyi.

Herkes bizlerden bir parça isterken, biz birarada durmaya çalışıyoruz.

Sakın beni yanlış anlamayın, bilinçli tüketiciler olarak; yanlış anlarsanız, nasıl tüketeceksiniz?