Cuma, Ağustos 01, 2008

Iaaaaaahhhhhhhhgrrrgghhhh!!!!!

Yürüyorum yine... Aylardan sonra ilk kez kafamda bir ışık beliriyor... Bir şeyler yazdıran ilk şey bu belki de... Yürüyorum... Ellerimi sıkıyorum... Yine geliyor... Hayır... Hayır... Hayır! İzin vermemeliyim.. Argh!

Tamam, atlattım bunu... Kontrol altında tutulmayan öfke zararlı olabilir... Bir grup çizerin oturup ortaya yeşil renkli aptal bi karakter atması kadar basit bişey değil bu! Kontrol altında olmayan öfke çok sakıncalı olabilir... Tutamıyorum kendimi... Yapamıyorum... Hayır!

Metallica nın mesajı bu değil miydi? Büyük baş belaları olmadan da agresif müzik yapmak... Aslında olay müzikle alakalı değil... İçimdeki o bir çeşit canavar ortaya çıkıyor işte... İşin en kötüsü de şu; o canavarı koşturabileceğim bir çayır yok artık ortalıkta... Onu dizginleyip koşturabileceğim bir gitar klavyesi, bir boş kağıt ya da herhangi bi şey yok... Canavar içimde bekliyor... Bekliyor... Beklemesi emredildi ona! Dur orda dendi, çıkman yasak! Nefes alırken burnundan çıkan dumanı görebiliyorum... Sessizliği bozmak istiyor... Gürlemek, hırlamak, bağırmak, haykırmak! Ama hayır sessiz duruyor. Gözleri kıpkırmızı... İçten içe merak ediyor, en hayvansı içgüdüsü onu şu düşünceye zorluyor; bir daha eskisi gibi olacak mı? Bilmiyor. Sadece bekliyor,sessiz,durgun...

Hadi şimdi siktir edelim hepsini? Bırakalım onu dışarıya? Hayır... Sistemin emri bu değil... İlerleme yolu, yapay seleksiyon bunun tam tersini emrediyor. Ama hadi, serbest bırakalım onu! Hadi! Hadi! HADİ! Ellerimin titrediğini hissedebiliyorum... Dışarı çık, bir kavga başlat, karşı cinsin bir üyesiyle tanış... Yaşadığını kanıtla! Hayır... Ty Durden sadece şizofrenik bir aklın ürettiği bir başka canavardı... Ah! Hadi ama Jackie... Bir striptiz daha yap bize... Ellerim... Dişlerimi sıkıyorum... Hayır!

Canavar zaman geçtikçe benimle bütünleşiyor... Bir zamanlar içimde olan ve gitme gücü veren şey, şimdi büyüdü ve vücudumun her yerine yayıldı... Çünkü gidebileceği başka bi yer yok. Bedenime, aklıma hapsoldu ve orda bekliyor... Sessizce, emredildiği gibi... Ama bu kötü... Çok kötü... İçimde olan, şimdi benimle bir oldu, ben oldu... Onu tutmak için elimden geleni yapıyorum... İstemeden de olsa...

Uysallaştırılmış insan içgüdüleri çok tehlikeli olabilir...

Bu sesi siz de duydunuz mu?

Ah!

Argh... Ellerim...

Hayır...

Hayır...

HA...

Onların dediği gibi, bu sadece sessizliğin bitmek üzere olduğunu belirten ses...