Salı, Haziran 01, 2010

Death By Misadventure

Bu gece çok fazla içki içtim. Gereğinden daha fazla. O kadar ki, en sonunda bakkaldaki pos makinesine şifreyi giremiyordum.

Brian Jones. Nedense aklıma o geliyor. O kadar özel bir adam ki aslında, küçük bir çocukken babamın bana ilk Rolling Stones albümümü hediye edişini hatırlıyorum, tek bir adam ilgimi çekiyordu. Brian Jones, herkesin düşündüğünün aksine Mick Jagger tam bir kolpadır onun yanında. Keith Richards kim olduğunu bile şaşırır Brian Jones gitarını çaldığı zaman, tabi ki çalarsa.

Brian Jones her zaman bir dahi olmuştur. Gitarı elimize aldığımızda yeni bir şeyler yazmak konusunda onu ağlatabilirdim, eğer yaşasaydı. Ama gitarı çalmak konusunda ustadır abimiz.
Tüm gitar safsatasını geçersek, Jones özel bir adamdır. Rolling Stones'u kurmuştur bir kere. "Blues purist" derler Jones için, her zaman bluesa sadık kalmıştır. Beatles'a karşı gelmiştir. Ve bir gece doğu Sussex'deki evinin havuzunda ölür Jones, 27 klübüne katılır. Bu küçükken hepimizin hayali değil miydi?

Anita'sını arar Jones hayatı boyunca, artık grupta kardeşi gibi sevdiği adamın koynunda olan Anita'sını, telefonları "Nita?" diye açar, kafası güzel olduğunda "I'm ok Nita" der tanımadığı kadınlara, Anita'sını bekler, gitarını ve mızıkasını Anita'sı için çalar. Jones özel bir adamdır. Uyuşturucuyu hayatı boyunca kaldıramaz, Anita'sını arar.

Ben bazı günlerde elime gitarı alıp koltuğumda Brian Jones taklidi yaparım, başka birinin taklidini değil. Brian Jones olduğundan o, başkası değil.

Aslında evi yoktur Jones'un. Evini arar belki de hayatı boyunca. Bulamaz ne yazık ki.

Bir gün şöyle der hiç tanımadığı bir adama;

"Basın ne kadar yalan söylerse söylesin, bir şey doğru; benim en büyük düşmanım her zaman bendim. Ailem beni evden kovduğunda yalnızca ben kaldım geriye, ben ve müziğim."

Keşke onun kadar cesur olabilsem.

Neredeyse okumayı yeni öğrendiğimde tanıdığım bu adam gibi olabilsem.

Ben bazı günlerde elime gitarı alıp koltuğumda Brian Jones taklidi yaparım. Dudaklarımdan dizeler dökülür.

"You raise up your head
And you ask 'Is this where it is?'
And somebody points you and says
'It's his'
And you say 'What's mine?'
And somebody else says
'Where what is?'
And you say,
'Oh my God, am I here all alone?'
But something is happening here
And you don't know what it is
Do you, Mister Jones?"