Pazar, Şubat 04, 2007

Hazırım...

Uyandım sabah... Ağzımdaki tükürük tadını bastırması için kahve tadıyla değiştirdim onu... Duş aldım... Suların vücudumu ıslatmasını izlerken arındım sanki buz gibi suyun altında... Çıktım ve aynada kendimi izledim bir süre. Aldım elime jileti sonra da sakallarımı tıraş ettim ve saçımı taradım...Sonra mı? Giyindim sıkıca... "Jilet gibi" derler ya tam öyleydim artık... Artık hazırdım. Durdum bir an için ama yok hayır durmanın zamanı değildi o an, gerçekten hazırdım -galiba- ... Yumruklarımı sıkıp çaktım kibriti... Yaktım her şeyi bir anda ortasında durup izledim... Yüzümdeki isi bir mendile sildim, mendilde tanıdık bir koku, şey gibi... İlk sevgilim gibi... Annem gibi... Neyse dedim ya durmanın zamanı değildi o an... Yola koyuldum alevlerin her şeyi yuttuğuna emin olduktan sonra. Ben dursam ayaklarım durmazdı, beynim, çok güvendiğim beynim bırakmazdı beni yarı yolda... Kontrolü kaybetmek mi?Hayır bu öyle bir şey değil kontrol tamamıyla bende... Aldım telefonu elime son aranan numarayı tuşladım bakmadan telefonu kulağıma götürüp cevabını bildiğim soruyu sordum... "Hazır mısın?" Cevabı neredeyse beklemeden kapattım telefonu ve fırlattım denize... Gittiğim yerde ona ihtiyacım olmayacak ki... Her şeyden sıyrılıp çıktım yola... Gerçekten hazırım... Galiba... Neyse durmayacağım...

Bugün kendimi kendi korkularımla tanıştırmıştım... Tanıştıklarına memnun oldular... İkisinden biri için dar bu şehir bir tanesini yaktım bıraktım kül ettim ben de ... Gittiğim yerde ona da ihtiyacım olmayacak... Ama hala düşünüyorum acaba hangisini yaktım? Neyse geçti artık vakit durmak vakti değil...

Jilet gibiydim yola çıkarken... Dik tutmaya alıştığım omuzlarımın üzerinde çok güvendiğim beynim, elimde içi silah dolu gitar çantası, deri mont... Evet çok sevdiğim bir filmdi bu belki de emin olamıyordum ama emin olduğum bir şey vardı... Saçlarım düzgündü... Silahlarım doluydu... Hazırdım yola... Galiba...

Hiç yorum yok: